Faust.

Önce halk efsanelerinde, adA meçhule karA smA s ozanlar söylediler bu âtesîn hikâyeyi.

Sonra edebiyatçA lar kesfettiler, eski kroniklerin içinde ilginç öyküler ararlarken.

Kimler kalemini sivriltmedi ki seytanla insanA n gizli mukavelesini ademogluna fA sA ldamak için.Ama içlerinde en ölümsüz olanA , müjdeyi ve lâneti tüm ruhlarA sarsarcasA na haykA ranA , Goethe'nin Faust'uydu.

Faust, modernitenin trajedisini haber veren ilk büyük yapA t oldu.Kimin kazandA AYA ve kimin kimi kandA rdA AYA belli olmayan bir irade savaAYA ydA anlatA lan.

Hikâyenin özeti AYuydu: Azeytan TanrA 'ya meydan okudu, savaAYA n sonunu bile bile. Çünkü yaratA lA AY öyküsünü bilmeyen melek olamazdA .

Lâkin kendi öyküsünü unutan insan devreye girdiAYinde bu meydan okuma, büyük bir soru iAYaretine dönüAYtü.

Belki AYeytan için deAYil, ama kesinlikle insan için...Azeytan bir soru iAYareti, ruh bir soru iAYareti, insan: ardA sA ra dizili soru iAYaretleri...Ve insanA n yeryüzündeki devr-i dâimi baAYladA AYA anda, ruhun üzerine yapA lan pazarlA klar ve olasA mukavelelerin de dönemi açA ldA .

Bu mukaveleden habersiz bir ademoAYlu olmadA . O, her zaman, pazarlA AYA n bir tarafA ydA . Belki de bu yüzden, kendini okumak isteyen herkes pür dikkat, kulak kesildi bu hikâyeye:"Kimdir Faust?

Azeytan'a mA verdi ruhunu? NasA l bir sözleAYmeydi bu?Kendimizi baAYkalarA ndan dinlemek, en sevdiAYimiz mesleAYimiz deAYil midir?O halde herkesin vâkA f olduAYu bir temayA , yaAYamA efsaneleAYmiAY bir karakterin omuzlarA na yükleyerek anlatan Goethe'ye kulak verelim...